Elikötüoğulları

Elikötüoğulları Ailesi ve Tarihi

16.yy başlarında Anamas yaylasından (Bu günkü Burdurun Ağlasun İlçesi) bölgelerindeki diğer yörük obalarıyla yaşadıkları kan davasından dolayı Osmanlı Yönetimi tarafından eyalet valisi kuvvetli olan Sivas'a zorunlu göçe tabi tutulan Oğuzların Kayı boyunun en büyük kolu olan ve Osmanlı Devletini de kuran Karakeçili aşiretine mensup sülaledir.

Seceremiz Abdülkadir 27.R .1099 ( Takriben1688) Abdurrahman (1711) Ahmet (1740) Ömer Osman (1768)’den Ağlasun ilçesinden başlayarak günümüze kadar bilinmektedir. Ağlasun’dan göçebe olarak yola çıkan sülalemiz yol boyunca Yozgat Akdağmadeni’nde ilk kafilesini bırakıyor ve geri kalan iki kardeş Tokat Artova üzerinden her bölgenin toprağını alarak o günkü Sivas Tonus’a (bu günkü Şarkışla’nın bir bölümü) yerleşmişlerdir.
Ömer Osman adlı dedemizin diğer kardeşleri Yozgat’ta kaldığından ilk önceleri bu yörelerde koyun otlatmakta tek başlarına zorlananılmıştır.Altınyayla Doğupınar Köyüne gelindiğinde 2 kardeşde bu yörenin topraklarını beğenmeyerek Tokat Artovaya geri dönmeye karar veriyor.O sıralarda küçük kardeş ahmetin henüz çocuğu yoktur.Hasan Kocanın 3 oğlundan 2'si de bu dönemde Doğupınar köyünde vefat edince Hasan Koca benim tek oğlum kaldı diye Tokat'a dönmekten vaz geçiyor.Ahmet adlı küçük kardeş Tokat'a dönmek için yola çıkıyor ancak hernasılsa Kangalın bugünkü Kocakurt köyü mevkiine geliyor.

Sülalenin Ayrılması

1-Kangal Kolu

Ömer Osmanın küçük oğlu Ahmet (1801) Kangal Kocakurt Köyü mevkiine yerleşir. Burada 17-18 yıl kaldıktan sonra da hayvanlarına yaylak sorunu yaşamaları ve dönemin eşkıyalarının can ve mala zarar vermesinden dolayı hayvanlarını saklamaları için en uygun yer olan Eski Şuul mevkiine yerleşiyorlar. Yaşadıkları dönem Osmanlının çöküş dönemi olduğundan Abdülmecidin çetelere karşı birleşin emirlerine maruz kalan Ahmet (1801)’in oğulları da bundan sonra ayrılmak zorunda kalıyor.

a) Etyemez Köyü Grubu

Padişah emrine uyan kardeşlerden Abdurrahman (1827) ve Bekir (Bekir Kâh) (1832) adlı oğulları bu günkü Kangal Etyemez Köyüne yerleşir.

Abdurrahman adlı oğlundan olan Hasan (Kör Hasan) (1853) ve Ahmet’in Bekir adlı oğlundan olan Ömer Osman (Omar Kâh)(1868) soyadı kanununda Arslantaş soyadını alır. Bekir Kah’ın büyük oğlu olan Ebu Seyf (1863) ilk önce Arslantaş soyadını alır daha sonra da değiştirerek Kurt yapar.
Etyemez köyünde Abdülhamit Döneminin ; Soyadları

05 Nolu Hane Reisi Ebu Seyf Kurt -1863 Kurt
06 Nolu Hane Reisi Ömer Arslantaş-1868 Arslantaş
07 Nolu Hane Reisi Hasan Arslantaş-1853 Arslantaş, Önder

b) Turnalı Köyü Grubu

Ahmet’in Ömer Osman adlı oğlunun Zeliha adlı hanımından olan Mehmet (1878) ve Hasan (1877) adlı kardeşler soyadı kanununda Eligüzel soyadını alırken, diğer hanımı olan Fatma’dan olan Mehmet (1865) Ulusu, Osman (1870)’da Sarıburun soyadını almıştır.
Turnalı köyünde Abdülhamit Döneminin ; Soyadları
05 Nolu Hane Reisi Mehmet Ulusu-1865 Ulusu
07 Nolu Hane Reisi Osman Sarıburun-1870 Sarıburun
08 Nolu Hane Reisi Mehmet Eligüzel-1878 Eligüzel, Esen


2-Altınyayla Kolu

Ömer Osman dedemizin büyük oğlu Fil Hasan’ın soyundan gelenlere bugün Altınyayla’da Filler deniyor ve soyadları Gürbüz, Dinç, Oğuz ve Çakmaktır.

Fil Hasan Koca (1795)'in 3 oğlu oluyor ve bu oğullarından soyları devam etmiştir.
Hasan Kocanın Halil (1817), Himmet (1820) ve ikinci eşinden Bekir (1845) adlı oğulları vardır.
Hasan Kocanın Halil adlı oğlunun Ali (1839) ve Ahmet (1841) adlı oğulları oluyor.Alinin tek oğlu Abdullah (1878) Gürbüz soyadını alıyor Ahmetin tek oğlu Halil (1876) Çakmak soyadını alıyor.

Hasan Kocanın Himet adlı oğlunun ilk eşi Fatmadan olan Süleyman (1838)'ın Eyüp (1865) ve Osman (1873) adlı oğulları Gürbüz soyadını alıyor.Himmetin ikinci eşi Cennetten olan Duran (1841) de Gürbüz soyadını alıyor.

Hasan Kocanın 2.eşinden olan Bekirin Mustafa (1879),Yakup(1887), Salih (1888) ve Mevlüt (1892) adlı oğulları Gürbüz soyadını alırken daha sonraları Yakup'un oğulları soyadlarını Dinç ve Oğuz olarak değiştirmiştir.

Osman Kardesim cok güzel arastirma yapmissin gözümün önünde filim gibi gecti sana cok tesekkür ederim.
Gercekten bu kadar detayli bilgin olman beni sasirtti.

Bizim sülalenin geçmişi bayağı gerilere dayanıyormuş.

Abi bende sana bu kadar güzel bir site yaptığın için çok teşekkür ederim.Bu konuda bizim osman gerçekten bilgilidir.

Halit Arslantaş demiş ki:

Abi bende sana bu kadar güzel bir site yaptığın için çok teşekkür ederim.Bu konuda bizim osman gerçekten bilgilidir.

Merhaba Halit´cigim
Tanistigimiza memmun oldum
Istersen Forumun icinde kendinizi tanitin bölümüne ugra
sende birseyler yaz

Saol Erdal abi bende sana bu yeni adresi açtığın çok teşekkür ederim.Bunlar benim üniversite boş zamanlarımın meyvesidir.

Şuan itibariyle 1249 kişiyiz.Evlenmiş bayanlar hariç.Ancak sitede 1000 kişi yayınlayabiliyor.

www.elikotuogullari.myheritage.com.tr

ula yavrum kılıçtan dönme olduğunuzu herkes biliyo.sizi kocakurtlular siziiii.saklamayın artık kivra olduğunuzu.

Kılıçtan dönme diyince aklıma geldi.

Kör Osman(dedem),Hasan emmim (Meedin Hasan),Apdi emmim ve Ahmet(Hacı İrbeğemin oğlu) amca bizim akrabaların yanına giderler Şahlıya yani bugünkü Doğupınar köyüne.Aaa giderler bir bakarlarki koca köyde minare yok.Dedem hemen der 'la bu gavatlar yoksa geri sırtı sarı mı oldular bu köyde cami de yok la ne yapak gerimi dönek der' tam o sırada köylünün biri oradan geçer hemen sorarlar adama 'biz bu köyde Mehmet Gürbüz diye birini arıyoruz nerde diye. Oda tarife başlayıp caminin yanındaki evde oturuyo diyince bunların bi anda yüzü güler. Mehmet Gürbüzü camide bulurlar. Adamı bunlara hiç kim olduklarını sormadan yemeğe yedirir çayı içerler. Sonra bizimkiler derki 'yav emmi sen bizim kim olduğumuzu biliyonmu da bizi ağırlıyon' diyence Mehmet Ağa 'ula ne önemi var Allahın misafirisiniz yeyin' der.O sırada dedem yıllar önce Ahmet Kah'ın(yani eşki şuula gelen dedemizin yeğenlerine yazdığı mektubu verir Mehmet Ağanın eline ve adam bakar bakmaz hemen ağlamaya başlar anlar bunların kim olduğunu.Sonra derki 'bunlar Kangal'a gidenler yani Kızılbaş oldu diye ümidi kestik o yüzden sizi aramaya çekiniyoduk vallaha aha şimdi ölebilirim der yaşlı Mehmet Ağa ve bu ata torularını tam 36 gün göndermez kışı bahane ederek.